Coronavirüs tüm dünyayla birlikte Türkiye’nin de gündeminde ilk sırada yer alıyor. Yazılı basından televizyona, dijital platfomlardan sosyal medyaya tüm mecralarda ana konu başlığı hayatımızı derinden etkileyen Covid-19 pandemisi. Farklı sektörlerdeki markalar bu dönemde farklı dijital iletişim stratejileri izliyor. Peki, iş dünyası profesyonelleri içinde bulunduğumuz günlerde sosyal medya iletişimlerinde nelere dikkat etmeli?
Coronavirüs ile birlikte iş dünyası için tartışmaya açık birçok yeni konu başlığı doğdu. Uzaktan çalışma modelleri, dijital platformların siber riskleri, pandemiden en çok etkilenecek sektörler, kriz sonrası senaryoları gibi konular farklı platformlarda sıkça gündeme geliyor. Sosyal medyayı aktif kullanan iş dünyası liderlerinin, kendi alanlarında bu gibi başlıklar hakkında içerik üretmeleri çok değerli. Ancak içerik üretimi yapılırken bunun tüm dünyayı etkileyen bir sağlık krizi olduğu unutulmamalı ve "krizi fırsata çevirmek" temalı paylaşımlardan uzak durulmalıdır. Sizi takip eden kişilere, müşterilerinize ve şirketlere yardımcı olabileceğine inandığınız, pozitif mesaj veren, bilgilendirici ve toplumsal hassasiyet yaratmayacak konu başlıklarına yönelebilirsiniz.
Özellikle sosyal medyada virüs ile ilgili bir bilgi bombardımanıyla karşı karşıyayız. Virüsten korunmak için yapılması gerekenlere, diğer ülkelerde yaşanan sıkıntılara ve ülkemizin aldığı/almayı planladığı önemlere dair birçok paylaşım mevcut. İş dünyası liderlerinin kaynağından emin olmadıkları ve doğruluğu ispatlanmamış bilgileri/yayınları paylaşmamaları ve kendi hesaplarında doğru bilgi aktarımına öncelik vermeleri hem dezenformasyonu önlemek hem de kişisel marka güvenilirliklerinin zarar görmemesi adına oldukça önemli.
Coronavirüs dışında iş dünyasına dair farklı bir konuda içerik paylaşılabilir mi? Bu sorunun evet ya da hayır gibi net bir cevabı yok. Ülkemizde görünen ilk vaka sonrası etkinlik ve konferanslar ertelendi, şirketlerin büyük bir çoğunluğu evden çalışma uygulamaları başlattı, işletmeler faaliyetlerine ara verdi ve birçok mağaza geçici olarak kapatma kararı aldı. Dolayısıyla pandemi neredeyse her endüstrinin gündeminde ilk sıraya yerleşti ve takipçilerin ilgisi de doğal olarak virüs ve virüsün sonuçları ile ilgili içeriklere kaydı. Toplumsal olarak motivasyona ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, iş dünyası liderleri aşırıya kaçmayarak ve gündemin hassasiyetine dikkat ederek kişisel hesaplarında ilham veren hikayelere ve başarılara yer vererek pozitif bir bakış açısı sunabilir. Ancak bu paylaşımların etkileşim oranlarının eskiye göre daha düşük olma ihtimali unutulmamalıdır.
Çalışma arkadaşlarımızın, müşterilerimizin ve takipçilerimizin büyük bir çoğunluğunun evlerinde karantinada olduğu bu günlerde iş dünyası olarak farklı bir model deneyimliyoruz. Çocuklar, aile bireyleri ve ev hayvanlarımızla birlikte çalışmak, evlerimizde farklı uygulamaların adapte edilmesine sebep olabiliyor. Çalışanlar dijital toplantılara çocuklarıyla katılabiliyor, müşteri toplantılarının en kritik noktasında köpekleri havlayabiliyor ya da önemli bir anlaşmayı kötü bir bağlantısı ile gerçekleştirmeye çalışabiliyor. Bildiğimiz çalışma metodunu büyük ölçüde değiştiren bu dönemde iş dünyası liderlerinin kendi #evdekal’ma deneyimleri de yaratıcı ve ilham verici içerikler ortaya çıkarabilir.
Tüm dünyanın aynı anda verdiği bu savaş, bireyleri sosyal hayatlarında fiziksel olarak uzaklaştırırken sosyal medya ise bir araya getiriyor. Dünyanın farklı ülkelerinde yaratıcı uygulamalar gerçekleştiriliyor, en prestijli üniversiteler online eğitimlerini ücretsiz olarak kullanıma açıyor, orkestralar kayıtlarını yayınlıyor, farklı alanlardaki eğitmenler video içeriği hazırlıyor, sanatçılar canlı yayınlar üzerinden konserler veriyor... Liderler kendilerine ilham veren bu gibi uygulamaları takipçileriyle paylaşabilir, hatta kendi alanlarıyla ilgili video, podcast ya da makale serileri oluşturabilirler.
Bireysel karantina süreci ilerledikçe evlerde kalmak ve yapılacak farklı aktiviteler bulmak herkes için zorlaşıyor. Liderler takipçilerine bu süreci nasıl geçirdiklerini aktarabilir, gün içinde aileleriyle yaptıkları farklı bir aktiviteyi anlatabilir, izledikleri filmleri/dizileri ya da okudukları kitapları paylaşarak, takipçileriyle iletişimlerini sürdürmeye devam edebilir.