Günümüz iş dünyasında başarıya ulaşmak için bir CV ve bir önyazı yeterli olmuyor. Artık kendimizi de bir marka olarak ele alıp Personal Marketing ya da diğer adıyla Self Branding yapma zamanı.
İster kendinizi alanınızda bir otorite olarak konumlamak isteyin, ister mevcut işinizde terfi almak, ister yeni bir şirket kurmak isteyin, isterseniz de kurduğunuz bu şirketle yeni iş anlaşmaları yapmak… Tüm bunları başarmak ve sektörde isminizden bahsettirebilmek için kendinize yatırım yapmanız ve bilinirliğinizi arttırmanız artık şart. Personal Marketing’in ilk ve belki de en önemli adımı ise dijital kimliğinizi oluşturmak!
Bu kimliği oluştururken nelere dikkat etmemiz gerektiğini anlamak için önce Personal Marketing kavramını inceleyelim. Kişisel Pazarlama, profesyonel ve kişisel yetkinliklerimizi ön plana çıkartacak ve bunları sektörde bilinir kılacak bir strateji oluşturmak anlamına geliyor. Bu stratejilerin dijital ayağında yapılacak ilk iş ise, tabii ki sosyal medya hesaplarımızı bu anlamda daha etkin kullanabilir hale gelmek. Gelin, benim de kendi Personal Marketing'im için uyguladığım 6 adımı birlikte inceleyelim:
Karar verin: İş hayatındaki kimliğiniz sizin karakterinizin %100’ünü yansıtmıyor olabilir. Dolayısıyla tüm hesaplarınıza iş dünyasına uyacak içerikler girmek zorunda değilsiniz. Önce profesyonel kimliğinizi yansıtmak istediğiniz hesapları seçin. Bu kimlikten ayrı tutmak istediğiniz hesaplarınızı ise Private/Gizli hesap olarak ayarlayın. Burada profesyonel imajınıza neyin uymadığına ancak kendiniz karar verebilirsiniz. Instagram’da paylaştığınız bir tatil fotoğrafı profesyonel kimliğinizin tamamlayıcısı da olabilir, tamamen zıttı da.
Elden geçirin: Bu çerçevede kullanmak istediğiniz hesaplara bir göz atın. LinkedIn’de hala yıllar önce staj yaptığınız yerde devam ediyormuş izlenimi vermeyin. Ya da en son retweet’iniz bir zamanların ünlü fenomenlerinden birinin aforizması olmasın. Hesaplarınızı güncelleyin, network’ünüzü bu kanallar üzerinden ekleyin, uzmanlığınızı ortaya koymak istediğiniz alanlara uyacak yetkinliklerinizi ön plana çıkartın.
İletişime geçin: Eklediğiniz kişilerle iletişime geçin, onların paylaşımlarına yorum yapın ya da kendi hesaplarınızda paylaşın. Alanınıza uygun grupları bulup konuşulan konular hakkında fikrinizi beyan edin. Başkalarının yorum yazmak isteyeceği, tartışmaya açık konuları paylaşın, takipçilerinizin görüşlerini alın.
İçerik derleyin ya da kendiniz üretin: Bu iki içerik oluşturma metodunu ve uygulamalarını detaylıca farklı bir yazıda ele almıştık. Uzmanlaşmak istediğiniz alana dair kendi görüşlerinizi ortaya koyup bunları sosyal medya platformlarında düzenli olarak paylaşabilirsiniz. Ya da bu alanla ilgili otorite kabul edilen mecraları takip ederek, filtrenizden geçirdiğiniz paylaşımları kendi yorumunuzu da ekleyerek paylaşabilirsiniz. İçerik üretmek zaman alan bir iş olsa da; sürekli farklı kaynakları araştırmanızı sağlayacağından bir süre sonra kendinizi söz konusu alanda daha çok geliştirdiğinizi fark edeceksiniz. Aynı zamanda sektördeki diğer kişiler hem sizden yeni bir şeyler öğrenebildikleri için sizi takip etmeye başlayacak hem de konuyla ilgili sizin görüşlerinizi merak edecek.
Planlı olun: Bir plan dahilinde giderseniz içerik üretimini çok daha kolay hale getirebilirsiniz. Kafanızda bir çerçeve oluşturun. Örneğin kendi içeriklerinizi yaratıyorsanız, cebinizde yayımlamadığınız ve güncelliğini kısa sürede yitirmeyecek birkaç içerik olsun. Böylece beklenmeyen bir sebeple planınızdan saparsanız onları devreye alabilirsiniz. Katıldığınız etkinlikleri önceden duyurun. Katılımcı da olsanız, konuşmacı da; aynı etkinlikte olabileceğiniz isimlere önceden bilgi vermiş olursunuz. Aynı şekilde bu etkinlikler hakkında yorumlarınızı da etkinlik anında ve sonrasında yapın. Eğer içerik derleme metodunu kullanıyorsanız, her gün kendinize düzenli olarak bu mecraları inceleyecek bir zaman dilimi yaratın. Önemli bulduğunuz videoları, makaleleri, haberleri ve gelişmeleri yine bir plan dahilinde paylaşın. Her gün 1-2 içerik paylaşmak bir günde 15 içerik paylaşıp 2 hafta sessiz kalmaktan çok daha etkilidir.
Teknolojiden yararlanın: Uzmanlık alanınızdaki hashtag’leri takip edin, algoritmaların size önerdiği hesapları inceleyin. Yukarıda bahsettiğimiz etkinlik paylaşımlarını yaparken mutlaka yer bilgisini paylaşımınıza dahil edin, etkinlik hashtag’ini kullanın. Kendinize Google Alert kurun, söz konusu alanla ilgili önemli bir haber çıktığı an haberiniz olsun, paylaşım planınıza alın.
Tüm bu basit adımlarla kendinizi yer aldığınız sektörde ön plana çıkarabilir, yetkinliklerinizin daha geniş bir çevre tarafından bilinmesini sağlayabilirsiniz. Varmak istediğiniz hedef ne olursa olsun, kendi markanız için attığınız her adım, sizi iş hayatında açmak istediğiniz kapıları kendinizi tanıtmaya gerek duymadan açmanıza daha da yaklaştıracaktır.